Geri

İyimserlik, Ümit, Değişim ve Seçtiğiniz Kelimeler

Kelimelere ve Gramere Çözüm Odaklı Müdahale

Neredeyse her gün bir şeylerden şikayet eden kimselerle diyaloğa giriyoruz ya da girmek zorunda kalıyoruz; kimi kendinden şikayetçi, kimi işinden, evinden ya da çevresindeki insanlardan. Ne yazık ki bu kişilerin önemli bir kısmı şikayet ettiği şeyleri değiştirebilme konusunda iyimserliğini ve umudunu kaybetmiş, çözüm için çabalamaktan vazgeçmiş ve sorunu öylece gidişatına bırakmıştır. Oysa değişim noktasında kendi ümidini ve iyimserliğini çoğu kez yine kişinin kendisi kırmaktadır. Nasıl mı? % 100 kesinlik ifade eden negatif sıfatlar (tanımlamalar) kullanıp bir de genellemeler yaparak. Şöyle ki, tercih ettiğiniz “negatif” kelimeler ve gramer sizi değişim için çıkış yolu aramaktan alıkoyar; başka bir deyişle dil ve gramer sizi içinde bulunduğunuz duruma hapseder. Unutmayın ki kullandığınız dil sizin “gerçeğiniz” olur, “gerçeğinizi” yaratır.

Ümitsizlik ve karamsarlık barındıran bu şikayet dilini nasıl değiştirebilirsiniz? Sohbet esnasında karşınızdaki kimsenin anlattıklarını, konuyu doğru anlamış mısınız diye teyit etmek için özetlerken, onun kelimelerine ve gramerine kritik müdahaleler yaparsınız. Buna psikoterapide “yeniden çerçeveleme” (reframing) denir; tıpkı masanızın üzerinde duran resmin çerçevesini değiştirdiğinizde resmin taşıdığı anlam ve mesajın da değişmesi gibi. Bir psikoterapi seansından kısa bir kesiti örnek olarak vermek istiyorum.

Reyhan, 47 yaşında, iki ortağı ile birlikte yaşadığı ilçede köylülerin organik meyvelerden yaptıkları kurutma, reçel ve marmelatları internet üzerinden satan girişimci bir kadın.

Reyhan: “Bir kadın ancak bu kadar şanssız olur. Özellikle insanlardan yana hiç şansım yok. Üç yıl önce küçük bir bütçe ile iki arkadaşımla birlikte bir işe giriştik ve büyük emeklerle işi belli bir seviyeye getirdik. Ancak son haftalarda ortaklarımdan biri benim arkamdan dedikodular yapıyor, tüm başarıyı kendine malediyor, diğer yandan da yüzüme şirinlik yapıp tüm angaryaları bana yüklemeye devam ediyor. Bu ettiği laflar kulağıma geliyor ancak ben yine de gidip tavrımı gösteremiyorum. Üstelik her işi benim üzerime yıkıyor olmasına da itiraz edemiyorum. Korkaklık bu bendeki, aynı zamanda eziklik de var. Napalım, ben de böyle geldim ve böyle de gideceğim, öyle gözüküyor… Anlayacağınız nerede sorunlu biri var, gelir hep beni bulur. Bir biçimde bu insanları kendime çekiyorum… Belki de o insanları bu hale ben sokuyorum, sorumlulukları hep üzerime alarak… Bilemedim ki… [Danışan yargılarını “geniş-gelecek zaman” ve %100 kesinliğe karşılık gelen kelimeler ile ifade etti]

Terapist: Görünen o ki defalarca şanssızlık yaşadınız, sorunlu insanlar karşınıza çıktı. Bu kimseler zaman zaman sizi üzecek şeyler yaptı. Siz de bir çok kere onlara tavır koyamadınız[Terapist özet yaparken “geçmiş zaman” ve %100’den daha az kesinlik ifade eden kelimeler kullandı]

Grameri müdahale: Danışanın dili problemin gelecekte de hayatında süreceği yönündeyken, terapistin seçtiği kelimeler problemi yalnızca geçmişte yaşanmış bir durum olarak niteledi ve bundan sonra böyle sürmeyecebileceğine işaret etti.

Sıfatlara müdahale: Sorunu tarif ederken danışanların kullandığı “Asla, hiç, hep, daima, bildim bileli” gibi kelimeler %100 kesinlik-mutlaklık içerirken terapistin kullanacağı “Bir çok kez, defalarca, seyrek olarak” gibi ifadeler kesinlik-mutlaklık noktasında %100’den daha az bir oranı temsil eder. Diğer bir deyişle danışanın problemi yaşamadığı ya da probleme izin vermediği durumların yani “istisnaların” olduğu mesajını verir. Nitekim “değiştirebilme ümidi” istisnaları fark ederek, görerek başlar.

Reyhan: Evet, aynen öyle oldu… Bir türlü “önce ben” demeyi öğrenemedim. Gerekli gereksiz tonlarca sorumluluk almaktan kaçamadım. Kendime kızdım, kendi kendime sözler verdim, yeminler ettim ama yine gidip çevremdekilere hizmet ettim. [Danışan çözüm girişimlerini “geçmiş zaman” ile ifade ederek, değişim çabasından vazgeçtiğini vurguladı]

Terapist: Reyhan hanım, söylediklerinizden şu çıkıyor; “önce ben” dediğinizde artık çevrenize değil kendinize hizmet etmeye başlamış olacaksınız. [Terapist “geniş-gelecek zaman” kullanarak çözümün gelecekte mümkün olabileceğine işaret etti]

Şikayetlerini sizinle paylaşan ve çözüm adına iyimserliğini kaybetmiş kimselerle yaptığınız sohbette onun kelimelerine ve gramerine yaptığınız bu küçük ama önemli müdahalelerde amaç karşınızdakinin problem konusundaki katılaşmış inancında bir şüphe ve tereddüt uyandırmaktır. Bunu yaparken danışanın yaşadıklarını sıradanlaştırmıyorsunuz; bilakis ona bir davet sunuyorsunuz; içinde bulunduğu duruma bir başka gözle bakıp anlamlandırma daveti. Bu davet şunu kapsıyor; problem geçmişte kaldı ve çözüm için bugüne kadar hiç denemediği ya da yeterince denemediği bir çok seçenek var. Bunun ardından sohbete şartlar aynı olmasına rağmen sorunları daha hafif yaşadığı ya da hiç yaşamadığı “istisna” dönemlerini konuşarak devam edebilirsiniz. “İstisnalar” ve “Yeniden çerçeveleme” ile ilgili detaylı yazılarıma paylaştığım linklerden ulaşabilirsiniz.

https://cozumodakli-kisaterapi.com/istisnalar/

https://cozumodakli-kisaterapi.com/cozum-odakli-iletisim-ve-cozum-odakli-dil/

dribrahimduvarci
dribrahimduvarci