Geri

Kendimi tedavi edebilir miyim?

“Psikiyatrik tedavimde benim üzerime düşen nedir?”

Anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, major depresyon, kronik depresyon ve yaygın anksiyete bozukluğu… Öyle zannediyorum ki bu psikiyatrik tanıları duymayan yoktur. Birbiriyle ilintili belli sayıda belirtiyi (semptomu) belli bir süre yaşıyorsanız, bu psikiyatrik tanılardan birini alırsınız. Örnek; en az 2 haftadır moral bozukluğu, mutsuzluk, hayattan zevk almama, uyku ve iştahta bozulma, düşünce ve hareketlerinizde yavaşlama varsa size depresyon tanısı konur. Tanının ardından da hemen bir antidepresan başlanılır. Uyku bozukluğu ileri düzeydeyse bunun için de bir ilaç eklenir. Eğer depresyona bir de yoğun kaygı (anksiyete) eşlik ediyorsa yeşil reçeteli bir ilaç ilave etmek de gerekir. İlaçlar yukarıda bahsettiğim tanılarda genellikle çok etkilidir ve birkaç hafta içinde tüm belirtilerde düzelme başlar. Ya sonrası… Tanıyı düzelttik, peki hastaya ne oldu? Onun hayatında neler değişti? O kendinde ve hayatında neleri değiştirdi?

Eğer psikiyatrik bir tanı almışsanız ve ilaç kullanıyorsanız şimdi size burada temel bir sorum olacak. “Sizin psikiyatrik şikayetleriniz,  depresyonunuz ya da panik bozukluğunuz, bu düzeldikten sonra siz hayatınızda ve kendinizde neleri değiştireceksiniz? Bu tanınız düzelince neler yapacaksınız?”. İşte bu bir “hedef” sorusudur. Ancak bir hedefiniz olursa kalıcı bir iyileşme mümkün olabilir. İki tür hedef vardır; “negatif hedef” ve “pozitif hedef”.

Eğer sizin yukarıdaki soruya cevabınız “Ben artık depresyonda hissetmek istemiyorum. Bunun düzelmesini istiyorum. Moral bozukluğum ve kafamdaki hiç susmayan olumsuz düşünceler gitsin artık. Hiçbir şeye tahammülüm kalmadı, hep yalnız olmak istiyorum, nereye gitsem içim sıkılıyor. Bunlar geçsin, yok olsun istiyorum” ise, tüm bunlar negatif hedeflerdir. “İstenmeyen” ya da “durmasını istediğimiz” şeylere negatif hedefler diyoruz. Yani siz bir şeyin “yok” olmasını, hayatınızdan “çıkmasını” istiyorsunuz. Bunu şöyle de anlatabiliriz: Diyelim ki İzmir’de yaşıyorsunuz ve bir ticari taksiye bindiniz. Taksi şoförü nereye gitmek istediğinizi sordu. Sizde ona “Bostanlı’ya gitmek istemiyorum, Karşıyaka’ya da gitmek istemiyorum, Alsancak’a hiç mi hiç gitmek istemiyorum…” dediniz. Şoför bir süre sonra dayanamaz, size döner ve der ki “iyi de hanımefendi/beyefendi siz nereye gitmek istiyorsunuz?”. İşte burada sizin gitmek istediğiniz yerin tam adresini şoföre söylemeniz gerekir. Buna pozitif hedef diyoruz.

Pozitif hedefler belirlemek ve bunları gerçekleştirmek için çabalamak psikiyatrik tedaviler de mutlaka gereklidir. Yani, yok olmasını, durmasını veya hayatınızdan çıkmasını istediğiniz şeylerin (negatif hedeflerin) yerine neleri getirmek, neleri koymak ve neleri kazanmak istediğinizi (pozitif hedeflerinizi) belirlemeniz gerekiyor. Pozitif hedeflerin mutlaka somut-davranışsal olması gerekiyor. Örneğin yoğun kaygıları nedeniyle vapura, otobüse ve metroya binemeyen bir anksiyete bozukluğu hastası pozitif hedef olarak “çok rahat, vurdum duymaz ve mutlu biri olmak istiyorum” derse, bu soyut hedefleri somutlaştırmak için şu soruyu sorarız; “Diyelim ki psikiyatrik ilaçların yardımı ile bu rahatlamayı, mutluluğu elde ettiniz. Bu sizin hayatınızda ve sizde neleri değiştirecek? Diyelim ki özlemini duyduğunuz rahatlığa, vurdum duymazlığa kavuşturunuz, neler yapacaksınız, hayatınıza neler katacaksınız veya hayatınızda neleri değiştireceksiniz?”.

Şimdi yukarıdaki sorumu tekrar hatırlatıyorum. Diyelim ki tanınız anksiyete bozukluğu ve hafif düzeyde obsesif kompulsif bozukluk olsun (temizlik takıntıları). Siz bu soruya cevap olarak “bu şikayetlerim ilaçlar yardımı ile düzelmeye başladığında, ben artık daha dışa dönük yaşayacağım, yeni arkadaşlar edineceğim, hobilerimin sayısını arttıracağım, sabahları yürüyüşler yapacağım, eşime daha çok zaman ayıracağım, haftanın 1 akşamı evde eşim ve çocuklarımla birlikte sinema saati yapacağım…” gibi pozitif hedefler söylüyorsanız, kendinize ve hayatınıza değişimi getiriyorsunuz demektir. Kendinizi iyileştirmeye başladınız, Tebrikler.

Önemli bir hatırlatma: Önce atacağınız en küçük ilk adımı belirleyin ve ardından onunla değişime / değişiminize başlayın.

dribrahimduvarci
dribrahimduvarci